KİTAP UYARLAMASI FİLMLER ve BLOGUMUN OLUSMASI
Kitap adaptasyonu filmlerin yapımı 1900'lü yılların başlarına dayanıyor. İlk olarak "Romeo&Juliet", "Greed" ve "Bülbülü Öldürmek" isimli eserler ile başlayan bu akım gittikçe daha yaygın bir hal aldı ve Oscar Akademi Ödüllerine kategori olarak da eklendi. Artık günümüzde de çok satan kitapların filme uyarlanması okur kitle tarafından beklenir hale geldi.
Uyarlama filmlerde genel olarak gözlemlediğim, film izlemenin kitap okumak kadar zevk vermiyor oluşudur. Özellikle bir kitabı okuduktan sonra filmini izliyorsanız yapımcıların veya senaristlerin birebir uyarlama yapmadıklarını görürsünüz. Bu farklılıklar, bazı durumlar için gerekli olsa da çoğu zaman okur için hayal kırıklığı yaratır ve filmin ortasında "Hayır kitabında böyle değil aslında!" diye bağırasınız gelir.
İşte bloğumu oluşturmamın nedenlerinden birisi, filmi izlerken söyleyemediklerimi burada listelemektir.
Filmlerin kitaplara göre avantajı ise oyunculuklar, görsellik, ses ve müziklerdir. Oyunculuk kalitesi her daim önemli olsa da, fantastik ve bilim kurgu senaryolarda görsellik, aşk filmlerinde ise romantik müzikler ön plana çıkmaktadır. Kitap uyarlaması filmler yapıldığı sürece de Hollywood'un yolu baya uzun görünmektedir.
Bloğumda, adaptasyon filmlerin yorumlarını yapmanın yanı sıra, okuduğum kitapların geniş özetini ve analizlerini de yazıyorum.
Kitap özetlerini detaylı yazmamın nedeni ise, okuduğum kitapların konusunu bir süre sonra unutuyor olmam. Bu nedenle yazılarımın çok fazla spoiler içerdiğini söylememe gerek yok sanırım :)
Hepinize iyi okumalar!