Bu distopik eserde macera, gerilim ve korku bir arada, içerik bakımından çok zengin ve başarılı bir kurgu. Ölümcül Kaçış filmine kıyasla daha çok aksiyon içeren bu ikinci filmde korku filmlerini aratmayacak sahnelerin olması beni oldukça şaşırttı.
Thomas rüyasında, küçükken annesinden nasıl ayrıldığını görüyor ve uyanınca kendisini Labirentten kaçtığı arkadaşlarının yanında, bir odada buluyor.
İlk filmin sonunda Kayran'dan çıktıkları zaman onları helikopterle alıp götüren yetkili kişiler bu çocuklara kilitli kapılar ardında bir binada bakıyorlar ve onların iyiliğini istediklerini, onlara zarar vermeyeceklerini söyleyerek güvenlerini kazanmaya çalışıyorlar.
Thomas ve arkadaşları yemekhanede diğer çocuklar ile bir araya geliyorlar ve onların da bir labirentten kaçtıklarını, kendilerininki dışında birkaç tane daha labirent olduğunu öğrenmeleri uzun sürmüyor.
Yetkililer, "İsyan" (Wicked) tarafından yapılan bu labirentlerden kaçabilen değerli çocuklardan, her gün yaklaşık 10 tanesini alıp, onları daha iyi bir yere, belki de evlerine götürüyor. O sırada Thomas, arkadaşı Teresa aralarında olmadığı için yetkililere onu görmek istediğini söylüyor ve kızın nerede olduğunu soruyor. Bu soru başka labirentten gelen ve yalnız oturan Aris'in dikkatini çekiyor. Aynı gece Aris, Thomas'ın kaldığı odaya dar bir yeraltı tünelinden girerek sessizce Thomas'ı uyandırıyor ve onu alt katın göründüğü bir mazgalın başına götürüyor. Thomas, hastane yataklarıyla üstleri kapalı şekilde yatan birkaç kişinin, kartlı geçişli bir alana götürüldüğünü görüyor ve oraya girmek için gereken kartı ertesi gün yemekhanede, güvenlikle arasında ufak çaplı bir arbede çıkararak çalmayı başarıyor. Aris ile birlikte kartla içeri girdiklerinde gördüğü manzara herşeyi değiştiriyor.
Büyük bir labaratuvarda, evlerine götürüldüğü sanılan çocukların aslında kanlarından faydalanmak için burada yarı ölü halde, tıbbı makinalara bağlı olarak, asılı halde tutulduklarını görünce, aslında hala "İsyan'ın" elinde olduklarını anlıyor ve arkadaşlarıyla birlikte oradan koşarak kaçmaya başlıyorlar.
İsyan'ın elinden güç bela kurtulmayı başarıp binadan dışarı çıkıyor ve kum fırtınası sayesinde, karanlıkta izlerini kaybettiriyorlar.
Biraz ileride buldukları, kumlar altında kalmış geniş bir alana sığınıyorlar ve burada daha önce birilerinin yaşamış olduğunu farkediyorlar. El fenerleriyle buldukları jeneratörü çalıştırdıkları anda heryer aydınlanıyor ve aynı anda virüslü insanlar yani zombiler tarafından saldırıya uğruyorlar. Kaçmaya çalışırken bir arkadaşları, zombinin yaralaması sonucu enfeksiyon kapıyor ve gittikçe büyüyen bu enfeksiyon yüzünden zombiye dönüşmemek için ellerinde bulunan bir silahla intihar ediyor.
Thomas, Teresa ve diğer arkadaşları, İsyan'a karşı olduğu ve dağlarda yaşadığı bilinen "sağ kol" adlı grubu bulup onlara sığınmak için günler süren bir çöl yürüyüşüne başlıyorlar.
Uzun kaçışmalardan sonra dağlara ulaşıp, sağ kol ile bir araya geliyorlar. Aris, labirentteki kız arkadaşlarının orada olduğunu görüyor. Bir de eskiden İsyan'da çalışmış olan bir doktor kadın ile tanışıyorlar ve kadın onlara, küçük çocukların ailelerinden alındıktan sonra, bağışıklık sistemleri güçlü olan çocukların ayrıştırılıp, onların kanları ile zombi enfeksiyonunu tamamen olmasa da bir iki aylığına geçiren bir antivirüs üretildiğini anlatıyor. Bu ilaç köklü çözüm sunmadığı için, bu özel çocuklara sürekli ihtiyaç duyuluyor ve bu da bize, onların neden İsyan binasında asılı tutulduklarını anlamamıza yetiyor.
Teresa o gün Thomas'a annesini hatırladığını anlatıyor. Teresa çok küçükken, annesi acı çektiği için onu odaya kilitliyormuş ve annesi orada her akşam hastalığı yüzünden sinir krizi geçiriyormuş. Bir akşam odadan ses gelmemiş ve Teresa içeri girip baktığında heryeri kan olmuş bir şekilde fakat annesini sakin ve rahatlamış görmüş. Annesi "sonunda kurtuldum gördüklerimden kızım" derken küçük Teresa annesinin gözlerini oyduğunu görmüş.
Bu anısını hatırladığı için, enfeksiyon kapmış olan insanlara yardım etmek isteyen Teresa, casusluk yapıp, bulundukları yeri İsyan'a bildirmiş.
İsyan uçaklarının geldiğini gören Thomas ile Teresa'nın yolları burda ayrılıyor ve Thomas uğradıkları saldırı sonucu yakalanan arkadaşlarından kopmak istemediği için İsyan'a dönmek üzere teslim oluyor. Fakat son anda, İsyan yetkilisi tarafından doktor kadının konuşmasına fırsat verilmeden, tereddütsüz, öldürülmesi üzerine, şüphelenen ve şoka giren Thomas az önce bulduğu el bombası ile çatışma çıkartıyor.
Çocukların çoğunu alıp götüren İsyan ekipleri Thomas'ın arkadaşlarından birini de götürmesi üzerine, Thomas, İsyan'a geri dönmek istediğini söylüyor.
Hikayenin adı Alev Deneyleri olmasına karşın, içerikte alev, ateş, yangın gibi durumlar kesinlikle söz konusu değil. Neden böyle bir isim verilmiş filminden anlayamadım, belki kitabında bir açıklaması vardır diye düşündüm. Görseller güzel hazırlanmış. Afişten de anlaşılacağı gibi, çürümüş gökdelenler, şiddetli fırtına ve devasa şimşek çakmaları mevcut. Fırtınanın getirdiği toz, toprak ve kum denizleri yok etmiş, gemiler çölün ortasında ve Golden Gate köprüsü kum tepelerinin arasında amaçsız duruyor.
Zombilerden kaçış sahneleri gerilimli ve korkunçtu ve bir sahne tüm seyirciyi korkudan hoplattı:)
Filmin ilk yarısında yazar James Dashner'a saygım arttı ve daha önceden kitabı okumadığıma pişman oldum. İlk yarıdaki gerilim ve aksiyon ikinci yarıda düşüşe geçiyor bu yüzden etkileyici bir son beklentisi olmuyor ve sonu itibarı ile de biraz güçsüz kalıyor. Fakat Thomas bize intikam planı ile geri döneceğini söylüyor.
Filmin alt metninde, aslında İsyan'ın kötü niyetli olmadığını, insanlığın geleceğine yardımcı olmak istediği görülüyor. Fakat bunu çocukları yarı ölü halde tutarak yani yaşam haklarını ellerinden alarak yaptıkları için herkes tarafından kabul görülmediği, karşıtlıkların oluştuğu anlatılıyor.
Üçüncü filmi büyük merakla bekliyorum ve hatta mevcut kitaplarımdan sıra gelirse çocuk romanı demeden ve filmi çıkmadan önce okumak istiyorum.
Eser bu kadar aksiyon dolu olunca ben de uzun uzun yazarak bir süredir yazmamamın acısını çıkarmış oldum:)
Gerçekten güzel bir filmdi. Özellikle korku sevenlere tavsiye ediyorum.
Imdb puanı 7.2
Film Puanım: 9.1/10
Posted via Blogaway
Thomas rüyasında, küçükken annesinden nasıl ayrıldığını görüyor ve uyanınca kendisini Labirentten kaçtığı arkadaşlarının yanında, bir odada buluyor.
İlk filmin sonunda Kayran'dan çıktıkları zaman onları helikopterle alıp götüren yetkili kişiler bu çocuklara kilitli kapılar ardında bir binada bakıyorlar ve onların iyiliğini istediklerini, onlara zarar vermeyeceklerini söyleyerek güvenlerini kazanmaya çalışıyorlar.
Thomas ve arkadaşları yemekhanede diğer çocuklar ile bir araya geliyorlar ve onların da bir labirentten kaçtıklarını, kendilerininki dışında birkaç tane daha labirent olduğunu öğrenmeleri uzun sürmüyor.
Yetkililer, "İsyan" (Wicked) tarafından yapılan bu labirentlerden kaçabilen değerli çocuklardan, her gün yaklaşık 10 tanesini alıp, onları daha iyi bir yere, belki de evlerine götürüyor. O sırada Thomas, arkadaşı Teresa aralarında olmadığı için yetkililere onu görmek istediğini söylüyor ve kızın nerede olduğunu soruyor. Bu soru başka labirentten gelen ve yalnız oturan Aris'in dikkatini çekiyor. Aynı gece Aris, Thomas'ın kaldığı odaya dar bir yeraltı tünelinden girerek sessizce Thomas'ı uyandırıyor ve onu alt katın göründüğü bir mazgalın başına götürüyor. Thomas, hastane yataklarıyla üstleri kapalı şekilde yatan birkaç kişinin, kartlı geçişli bir alana götürüldüğünü görüyor ve oraya girmek için gereken kartı ertesi gün yemekhanede, güvenlikle arasında ufak çaplı bir arbede çıkararak çalmayı başarıyor. Aris ile birlikte kartla içeri girdiklerinde gördüğü manzara herşeyi değiştiriyor.
Büyük bir labaratuvarda, evlerine götürüldüğü sanılan çocukların aslında kanlarından faydalanmak için burada yarı ölü halde, tıbbı makinalara bağlı olarak, asılı halde tutulduklarını görünce, aslında hala "İsyan'ın" elinde olduklarını anlıyor ve arkadaşlarıyla birlikte oradan koşarak kaçmaya başlıyorlar.
İsyan'ın elinden güç bela kurtulmayı başarıp binadan dışarı çıkıyor ve kum fırtınası sayesinde, karanlıkta izlerini kaybettiriyorlar.
Biraz ileride buldukları, kumlar altında kalmış geniş bir alana sığınıyorlar ve burada daha önce birilerinin yaşamış olduğunu farkediyorlar. El fenerleriyle buldukları jeneratörü çalıştırdıkları anda heryer aydınlanıyor ve aynı anda virüslü insanlar yani zombiler tarafından saldırıya uğruyorlar. Kaçmaya çalışırken bir arkadaşları, zombinin yaralaması sonucu enfeksiyon kapıyor ve gittikçe büyüyen bu enfeksiyon yüzünden zombiye dönüşmemek için ellerinde bulunan bir silahla intihar ediyor.
Thomas, Teresa ve diğer arkadaşları, İsyan'a karşı olduğu ve dağlarda yaşadığı bilinen "sağ kol" adlı grubu bulup onlara sığınmak için günler süren bir çöl yürüyüşüne başlıyorlar.
Uzun kaçışmalardan sonra dağlara ulaşıp, sağ kol ile bir araya geliyorlar. Aris, labirentteki kız arkadaşlarının orada olduğunu görüyor. Bir de eskiden İsyan'da çalışmış olan bir doktor kadın ile tanışıyorlar ve kadın onlara, küçük çocukların ailelerinden alındıktan sonra, bağışıklık sistemleri güçlü olan çocukların ayrıştırılıp, onların kanları ile zombi enfeksiyonunu tamamen olmasa da bir iki aylığına geçiren bir antivirüs üretildiğini anlatıyor. Bu ilaç köklü çözüm sunmadığı için, bu özel çocuklara sürekli ihtiyaç duyuluyor ve bu da bize, onların neden İsyan binasında asılı tutulduklarını anlamamıza yetiyor.
Teresa o gün Thomas'a annesini hatırladığını anlatıyor. Teresa çok küçükken, annesi acı çektiği için onu odaya kilitliyormuş ve annesi orada her akşam hastalığı yüzünden sinir krizi geçiriyormuş. Bir akşam odadan ses gelmemiş ve Teresa içeri girip baktığında heryeri kan olmuş bir şekilde fakat annesini sakin ve rahatlamış görmüş. Annesi "sonunda kurtuldum gördüklerimden kızım" derken küçük Teresa annesinin gözlerini oyduğunu görmüş.
Bu anısını hatırladığı için, enfeksiyon kapmış olan insanlara yardım etmek isteyen Teresa, casusluk yapıp, bulundukları yeri İsyan'a bildirmiş.
İsyan uçaklarının geldiğini gören Thomas ile Teresa'nın yolları burda ayrılıyor ve Thomas uğradıkları saldırı sonucu yakalanan arkadaşlarından kopmak istemediği için İsyan'a dönmek üzere teslim oluyor. Fakat son anda, İsyan yetkilisi tarafından doktor kadının konuşmasına fırsat verilmeden, tereddütsüz, öldürülmesi üzerine, şüphelenen ve şoka giren Thomas az önce bulduğu el bombası ile çatışma çıkartıyor.
Çocukların çoğunu alıp götüren İsyan ekipleri Thomas'ın arkadaşlarından birini de götürmesi üzerine, Thomas, İsyan'a geri dönmek istediğini söylüyor.
Hikayenin adı Alev Deneyleri olmasına karşın, içerikte alev, ateş, yangın gibi durumlar kesinlikle söz konusu değil. Neden böyle bir isim verilmiş filminden anlayamadım, belki kitabında bir açıklaması vardır diye düşündüm. Görseller güzel hazırlanmış. Afişten de anlaşılacağı gibi, çürümüş gökdelenler, şiddetli fırtına ve devasa şimşek çakmaları mevcut. Fırtınanın getirdiği toz, toprak ve kum denizleri yok etmiş, gemiler çölün ortasında ve Golden Gate köprüsü kum tepelerinin arasında amaçsız duruyor.
Zombilerden kaçış sahneleri gerilimli ve korkunçtu ve bir sahne tüm seyirciyi korkudan hoplattı:)
Filmin ilk yarısında yazar James Dashner'a saygım arttı ve daha önceden kitabı okumadığıma pişman oldum. İlk yarıdaki gerilim ve aksiyon ikinci yarıda düşüşe geçiyor bu yüzden etkileyici bir son beklentisi olmuyor ve sonu itibarı ile de biraz güçsüz kalıyor. Fakat Thomas bize intikam planı ile geri döneceğini söylüyor.
Filmin alt metninde, aslında İsyan'ın kötü niyetli olmadığını, insanlığın geleceğine yardımcı olmak istediği görülüyor. Fakat bunu çocukları yarı ölü halde tutarak yani yaşam haklarını ellerinden alarak yaptıkları için herkes tarafından kabul görülmediği, karşıtlıkların oluştuğu anlatılıyor.
Üçüncü filmi büyük merakla bekliyorum ve hatta mevcut kitaplarımdan sıra gelirse çocuk romanı demeden ve filmi çıkmadan önce okumak istiyorum.
Eser bu kadar aksiyon dolu olunca ben de uzun uzun yazarak bir süredir yazmamamın acısını çıkarmış oldum:)
Gerçekten güzel bir filmdi. Özellikle korku sevenlere tavsiye ediyorum.
Imdb puanı 7.2
Film Puanım: 9.1/10
Posted via Blogaway
film puanından belli ne kadar iyi olduğu.tavsiye ederim izlemeyenler için
YanıtlaSil