21 Mart 2015 Cumartesi

OZGURLUGUN ELLI TONU (Fifty Shades Freed)





 
  Bu 600-700 sayfalık kitapları ne kadar kısa sürede okuyup bitirdiğime inanamıyorum. Nasıl bu kadar sürükleyici ve ruhu saran bir dille yazılmış inanılmaz. Filmini belki 50 :) kere izledim, kitapları arada açıp bakıyorum.. Hala etkileyici.. Kalptekileri nasıl güzel yazıya dökmeyi başarmış bu yazar, büyük başarı..

Bir an önce filmini de izlemek istiyorum, arayı çok soğutmazlar umarım. İkincisi kadar olmasa da bu son kitapta da bizi bir takım sorunlar ve sürprizler bekliyor. Hikaye boyunca yakın arkadaşımız haline gelen Ana'nın içindeki tanrıça ve bilinçaltı bizi tebessüm ettirmeden bırakmıyor:) Bunu filmde görebilmek mümkün değil ne yazık ki.

Kitabın kapak resmi tahmin edebileceğiniz gibi çiftin birlikte oldukları bir andan hatıra, fakat bu sefer durum çok farklı, kelepçelerin Ana'nın bileklerini acıttığını gören Christian, cezalandırma ihtiyacından tamamen kurtuluyor, Ana'ya hiçbir şekilde kıyamayacak hale geliyor.

Balayı ile başlıyor serinin son kitabı, Ana geriye dönüp düşünürken öğreniyoruz nasıl bir düğün olduğunu. Üzüntüler de yaşanıyor tabi, Ana'nın babası trafik kazası geçirip komaya giriyor, bu arada yoğunluktan doktor randevularını kaçıran Ana beklenmedik şekilde hamile olduğunu ögreniyor. Bu plansız ve istenmeyen hamilelik haberini duyan Christian eşine bağırmaya başlıyor, sinirden onu suçluyor ve dışarı çıkıp sarhoş bir halde eve geliyor. Aynı gece Bayan Robinson ile görüştüklerini anlayan Ana bu durumu kaldıramıyor.
İkinci kitapta eski itaatkar Leila ve burda Elena Robinson'ı Christian ile düşündükçe uzaklaşma kararı alan bir Ana görüyoruz. Bu durumda aldığım mesaj şu oluyor; Ana gibi bir kadın sizi seviyorsa herşeyinizle sizi kabul eder ve affeder ama araya eski ilişkileriniz girerse, rekabet etmez ve onu kendinizden soğutup, uzaklaştırmış olursunuz.

İlişkileri bu şekilde bir darbe aldığı sırada Ana eski patronu Jack tarafından Christian'ın kız kardeşi Mia'yı öldürmekle tehdit edilince kendini büyük bir tehlikeye atıyor ve Jack'in saldırısı sonrası komaya giriyor. Ana'nın yanı başından hiç ayrılmayan Christian, taburcu olduktan sonra bir süre vucuduna aldığı darbelerin iyileşmesini bekleyip Ana'ya dokunmuyor ve hala hayatta olan bebeğin fikrine de yavaş yavaş alışıyor.

  Büyük yeni evlerinde oğulları Teddy ve daha doğmamış kızları Phoebe ile aşklarına devam ediyorlar. Evliliğin kesinlikle aşkın büyüsünü bozmadığını, aşkın da karşındaki insana asla doyamamak olduğunu görüyoruz.

  Bu arada Kate ve Elliot da evlenip çocuk sahibi oluyorlar.

  Kitabın son 15 sayfasına gelince gözlerim ayrılıyor çünkü EL James bize bir sürpriz yapıyor, Christian'ın çocukluğunu, Ana ile tanıştıkları andan fotoğraf çekimine kadar olan süreyi Christian'ın ağzından okumaya başlıyoruz! En sonuna kadar bir de Christian'ın gözünden okuyalım istiyorum ama yazar; Grey, Ana'nın çalıştığı dükkandan çıktığında sonlandırıyor eserini. Altına not düşüyor, "okuduğunuz için teşekkürler, ŞİMDİLİK bu kadar" diye, lütfen 4. kitabı yazıyor olsun diyorum.
Christian'ı da dinlemek, neler düşündüğünü bilmek istiyorum!

Ben de sana teşekkür ederim bana öğrettiklerin için güzel kadın..

Bu kitabın filmi 2018 Şubat ayında gösterime girecek. Filmin yorumu ile burada görüşmek üzere.
 
Kitap Puanım: 9.7 / 10
Film Puanım:  / 10


Posted via Blogaway

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder