27 Haziran 2015 Cumartesi

TRENDEKİ KIZ (The Girl on the Train)


Bir süredir parapsikoloji/kişisel gelişim kitapları okuyordum, onlar hakkında analiz yazmanın saçma olacağını düşünüyorum.
Bu yazısız geçen süreyi, çok satanlar listesindeki Paula Hawkins'in 350 sayfalık "Trendeki Kız" kitabı ile sonlandırıyorum.

Bu polisiye romanda, ilk 40 sayfada kitaba alışmakta baya zorluk çektim. Özellikle zaman periodlarını takip etmeye çalışmak yorucuydu. İlerleyen sayfalarda arada bir önceki sayfalara dönüp tarihlere bakma ihtiyacı hissettim.

Bir paragraftan diğerine geçerken bile hangisi hayal veya rüya, hangisi gerçek ayırt etmesi zor oldu. Bir de 100. sayfadan sonra isimler de birbirine girdi. Aslında, yazarın kitabın başına karakter künyesi koyması gerekirdi çünkü polisiye romanlarda okuyuculara dedektif gibi not aldırmak zorunda bırakılması hoş olmamış. Onun için ben bir liste yazıp koydum.
Hergün evinden Londra'daki işine aynı treni yolunu kullanarak gidip gelen Rachel, bu yolun kenarındaki, eski eşiyle boşanmadan önce yaşadığı evi ve mutlu bir çift olan komşularının evini gözlemektedir. Birgün, o komşu Megan'ın, kocasını bahçede başka bir adamla aldattığını görmüştür ve birkaç gün sonra Megan'ın ortadan kaybolması ile olaya isteyerek dahil olur. Rachel'ın tek amacı polise ve Megan'ın eşi Scott'a yardım etmektir.
Bir yandan da Tom'un kendisini Anna ile nasıl aldatıp terkettiğini anlatmaktadır.
Bazı geceler sarhoşken Tom'u arayan Rachel'dan Anna bir hayli rahatsız olur. Anna kendisini Rachel'dan üstün görmektedir ve onu sürekli aşağılayıcı tavır sergilemektedir; Rachel'ın ona bir yardımının dokunacağından habersizdir...

Daha fazla anlatıp spoiler vermiyorum, roman hala okunabilecek durumda :)

Romanı basite indirgemek gerekirse; alkolik Rachel'ın "sarhoştum hatırlamıyorum" olay gecesini hatırlamasıyla sona eren bir hikaye. Fakat karakter davranış ve psikolojileri gayet güzel işlenmiş. Gerilimsiz polisiye sevenler için tavsiye edilir.
IMDB puanı 6.6 /10

Ben şahsen polisiye-gerilim söz konusu olunca Grange'in romanlarını tercih ediyorum.

Film Yorumu:

Kitabı okurken başlarda isimleri yerine oturtmak bir hayli zor olmuştu. Filmi izlerken de ilk başta zorlansanız da, alışmanız daha kısa sürüyor. Ayrıca senaryonun kitaba birebir uyumlu olması da filmin olumlu yönlerinden biri. Oyuncu seçimi genel olarak güzel olmuş fakat Rachel'ın biraz kilolu olması gerekiyordu. Yine de, bu kitabı okurken çok zevk almadığımı, dolayısıyla okumak yerine filmi izlemenizi tavsiye edebileceğimi söylüyorum.

Kitap Puanım : 6.5 / 10
Film Puanım : 6.7 / 10

Posted via Blogaway

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder