Rick Yancey'nin 5.Dalga Serisine ait son kitabı 380 sayfadan oluşuyor. Yazı puntosunun büyük olması ve bölümler arası boşluklar olması nedeniyle kitap kısa sürede okunabiliyor.
"Tehlike uzakta mı yoksa soluğun kadar yakın mı?
Tüm bilmecelerin altında tek bir gerçek yatıyor.
Cassie ihanete uğradı. Hileci de. Zombi. Kuzu... ve gezegenimizde yaşamış 7.5 milyar insan. Önce ötekiler, şimdi de bizim tarafımızdan.
Sona yaklaşırken Dünya'da kalanlar neyin daha önemli olduğuna karar vermek zorunda: Kendilerini mi... yoksa bizi insan yapan şeyi mi kurtaracaklar?"
Hileci helikopterden atladı ve saatlerce koştu. Kendisine yüklenen 12.sistem onu koruyor ve direnç veriyordu. Bir anda, neden peşinden kimsenin gelmediğini düşündü. Sebebi Yarbay Vosch'un hep ondan iki adım önde olmasıydı. Onu gideceği yerde bekliyor olacaktı.
Jilet, Hileci'nin yaşaması için Fincan'ı öldürmüştü çünkü onu geride bırakmayacağını biliyordu ve Fincan onu yavaşlatacaktı. Jilet, Hileci'yi çok sevmişti, onun için kendi hayatını feda etti.
Vosch, Evan Walker'ı ele geçirmek istiyordu çünkü onda sistem açığı vardı. Susturucu olarak yetiştirilmişti fakat 12.sisteminde bir şeyler yanlış gittiği için bu görevini yerine getirmiyordu. Onun insanları öldürmesi gerekiyordu bu yüzden onu tekrar Harikalar Diyarı'na sokup sorunun nerden kaynaklandığını bulacaktı. Vosch'u amacına ulaştırmamanın tek yolu Evan'ı öldürmekti.
Cassie, Ben ve Evan konuşurken, Evan onlara bahar ekinoksuna dört gün kaldığını ve eğer o ana gemiyi yok etmezse dünya üzerindeki her şehrin yerle bir olacağını söyledi. Bu 5.Dalga'nın gönderilmesinden önceki son adımdı.Susturucular gemiye binecekti ve yeryüzünde insan kalmayacaktı.
Hileci ve Vosch onların Hileci'yi bulmak için mağaralara geleceğini biliyordu. Geldiklerinde Hileci'yi orada bulacaklardı ve Vosch Evan'ı alacaktı ve onlar gitmekte özgür olacaktı. Vosch, Hileci'ye buğday tarlasındaki çocuğun boğazına yerleştirilen kapsülden altı kat daha güçlü olan bomba kapsülü verdi. Zamanı geldiğinde onu ısırıp nefes vermesini söyledi.
Zombi ve Gerzek, mağaralara doğru yola koyuldular. Gizlenme evine girdiklerinde atıştırmalık gofretlerden yediler. O sırada ikisi de bir ses duydu ve korkmaya başladılar. Gerzek birden Zombi'nin önüne atladı ve vuruldu. Zombi ateş hattından çıkarak Gerzek'e morfin verdi ve ilk yardımda bulundu fakat Gerzek'in durumu hiç iyi değildi. Onu battaniyeye sardı, silahını aldı ve susturucuyu bulmaya gitti. Yukarda, kedilerle dolu bir odada yaşlı bir kadın çorba kaynatıyordu. Zombi'yi görünce korktu ve ona çorba ikram etti. Sonra bir anda Zombi'ye saldırdı ve onu duvara yapıştırdı. Zombi'nin aklına arka cebine koyduğu silah geldi ve kadını öldürdü. O şehrin susturucusunu bulmuştu.
Ben Parish (Zombi) yolda yürürken bir çukura düştü. Ceset dolu bir çukur. Oradan çıkmaya çalışırken yanına Hileci geldi. O sırada Gerzek yattığı yerden kalkıp Ben'in peşine takılmıştı. Yolda çok kan kaybetmişti ve Ben'in kollarında öldü.
Ben ve Hileci, Cassie ile Evan'ın bulunduğu yere geri döndüler. Evan Hileci'nin gücünden ona 12.sistemin yüklendiğini hemen anladı. Hileci, Vosch'un Evan'ı istediğini söyledi ve Evan son kez Vosch'a teslim oldu.
Ben geri geldiğinde, Cassie, ona erkek kardeşi Sam'in onu çok sevdiğini söyledi. Hatta okuldayken kendisinin ondan hoşlandığını itiraf etti.
Ben Hileci'ye, ayrı oldukları süre boyunca neler olup bittiğini sordu ve Hileci ona Jileti anlattı. Bir de, Jilet'ten hamile olduğunu! Hileci çok yıpranmış ve yorulmuştu, ona kimseyi sevmediğini söyledi. Bu söz Ben'in canını çok yaktı. Kendisini sevmesini bekliyordu.
"Ben kayboldum Zombi"Vosch'un askerleri Evan'ı tesise bıraktıktan sonra geri gelip bulundukları yeri yok edeceklerdi. Hileci bunu biliyordu ve plan yaptı. Hileci, geri döndüklerinde, helikopteri ele geçirecek ve saldırıyı atlattıktan sonra birlikte tesise gideceklerdi.
"Seni bulurum"
"Hareket edemiyorum"
"Seni taşırım"
Helikopter sesini duydular ve battaniyelerin altına girdiler. Askerler ilk önce içeri gaz bombası attı. Sonra Cassie dışarı çıkıp zıplayarak helikoptere asıldı. Hareket halindeki helikoptere bir süre tutunduktan sonra gücü kalmadı ve düştü. Hileci onu havada yakalayıp içeri çekti.
Vosch, Evan Walker'ı Harikalar Diyarı'na soktu ve Evan'daki sistemin aslında kusursuz işlediğini fark etti. Sistemin tek kusuru kusursuz olmasıydı çünkü içinde "sevgi"yi bile barındırıyordu.
Zihnini aşama aşama parçaladı. Onu Evan yapan her bir anıyı silmişti. Evan'ın yıkımı tamamlandı. Çökmüş olan 12.sistemi yeniden yükledi. O artık duygusuz bir susturucuydu.
Vosch Evan'a hava gözcülerinin aslında insanları bulmak için değil, onun gibi susturucuları takip etmek için konulduğunu açıkladı. Evan, bir baykuşun insan suretindeki karşılığı olmak için tasarlanmıştı.
Cassie, tesiste Evan'ı bulmak için ilerlerken karanlık bir odada kaldı ve tavandan üzerine su fışkırmaya başladı. Birkaç saniye sonra Cassie canının yanmaya başladığını hissetti ve suyun zehirli olduğunu anladı. Bir an önce dışarı çıkmayı başardı ve kıyafetlerini çıkardığı yerde yattı.
Hileci onu bulduğunda kendinde değildi. Hileci 12.sistemi devreye sokarak Cassie'nin yaralarını iyileştirdi ve ceketini çıkarıp Cassie'ye giydirdi.
Onu bulabilmek için Evan'ın bilgilerini Cassie'ye yüklemek üzere Harikalar Diyarı'na gittiler. Bilgisayardaki milyonlarca hatıra arasından sadece Evan'a ait olanı bulmak imkansızdı. Cassie hepsini yüklemesini söyledi Hileci'ye ve Hileci on milyonlarca filtrelenmemiş hatırayı Cassie'nin beyninden içeri yolladı.
Cassie, beynine yüklenen bunca bilgi sonrasında şoka girdi. Hileci başında onu ayıltmaya çalışıyordu. Cassie gülümsedi ve "Buradayız" dedi. O artık herkesin toplamına dönüşmüştü.
Hileci uzaktan gelen ayak sesleri duydu ve Cassie'yi koltuğunda bırakıp çıktı. Gelen kişinin Evan olduğunu biliyordu. Evan hep bir şekilde Cassie'yi buluyordu. Ona "Vosch nerde" diye sordu. Evan cevap vermedi ve Hileci'yi duvara savurdu ve ellerini zihnine koyarak Cassie'nin nerde olduğunu okudu. Hileci "Cassie sana doğru geliyor" diye haykırdı.
Cassie su birikintileri olan odaya girdi ve yukarı tırmandı. Evan içeri girer girmez kopardığı elektrik kablosunu yere bıraktı.
Vosch yerde yatan Marika'nın başında dikiliyordu ve onu kendisi ile birlikte gelmeye ikna etmeye çalışıyordu. Marika'yı önemsiyordu ve onun ölmesini istemiyordu. Marika "artık çok geç" dedi ve Cassie, Vosch'un ensesine dayadığı tetiği çekti.
Hileci'ye Evan'ı öldürdüğünü söyledi ve ona bir söz vermesini istedi. Hileci, Sam'e çok iyi bakacaktı.
Onlar sevgiye karşılık olacak hiçbir cevap bulamamışlardı. Sevginin yerine nefreti değil kayıtsızlığı koyarak bunu alt edebileceklerini sanmışlardı. Vosch bile sevginin izlediği o öngörülemeyen yolda kaybolmuştu.
Cassie, Vosch'un başparmağını kesip aldı ve ana geminin kapısını parmak iziyle açarak içeri girdi. Mekiği yukarı doğru harekete geçirdi ve gökyüzünde bir yıldız kadar küçüldüğünde Ben ve Sam mekiği görebiliyorlardı. Cassie dünya'ya baktı ve "elveda" dedi.
O sırada Hileci, Vosch'un ona verdiği, ceketinin cebindeki kapsülü hatırladı ve ceketi Cassie'ye giydirdiğini... Cassie elini cebine soktu, kapsülü ağzına atıp ısırdı ve nefesini verdi.
Mekiğin patlamasından sonra Ben tesise girip Hileci'nin yanına gitti.
"Buldun beni" dedi Hileci.
"Seni buldum"
"Belim kırıldı, yürüyemiyorum"
"Seni taşırım"
Marble Falls'ta noel vaktiydi. Ben ile Sam noel ağacı almak için süpermarkete gitmişlerdi. Marika ve küçük kızı Cassie evde onların gelmesini bekliyorlardı.
Evan Walker evde Hileci'ye onları merak etmemesini söyledi ve Ben ile Sam eve gelince şehirlerdeki susturucuları teker teker bulup öldürmek üzere onlarla vedalaştı.
Analiz:
Çok duygusal, dokunaklı, sürükleyici ve hatta bazen romantik bir eser olmuş. Kitap bittikten sonra okuduklarımı sindirebilmek için son sayfaları tekrar gözden geçirdim. Gerçekten çok etkilendim.
Evan Walker, belli ki 12.sistemi sayesinde elektrik çarpmasından sonra iyileşmiş. Bu beklenmedik bir sürpriz oldu. Ayrıca Cassie'nin mekiği patlatması da beklenmedikti ve şahsen Cassie'yi sevdiğim için sonunun böyle bitmesine üzüldüm. Keşke Sam'in yanında ailesinden biri kalsaydı diye düşünüyorum ama Ben Parish ve Marika da aileden sayılır diye kendimi avutuyorum. Marika'nın kızına Cassie adını koyması da çok yerinde olmuş. Marika'nın hamile olması da sürprizlerden biriydi zaten.
Seri, konu olarak baştan beri çok özgündü ve sonu itibariyle de etkileyiciydi.
Hikaye'nin alt metni hep "sevginin yenilmezliği" oldu.
Alıntılar:
"Demem o ki inançlı olan, her zaman zeki olanı alt eder. Yürek, beyinden üstündür".
"Bana sevginin yolundan gitmeyi öğret". (Cassie)
Kitap Puanım: 9.3 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder