SONSUZ DENİZ (The Infinite Sea)

Önce, onlara güvenilmeyeceğini kanıtladılar.
Sonra, birbirimize güvenmememiz gerektiğini gösterdiler.
Şimdi, kendimize bile güvenemeyeceğimizi öğretiyorlar.

5.Dalga serisinin ikinci kitabı olan Sonsuz Deniz, 355 sayfadan oluşuyor.
İlk kitabı, büyük ölçüde Cassie olmak üzere, Cassie ve Ben Parish'in gözünden okumuştuk. Bu kitabı ise büyük ölçüde Hileci olmak üzere, Hileci, Evan, Pastacı ve Cassie'nin gözünden okuyoruz.

Buğday tarlasındaki evlerinde sığınarak yaşamlarını devam ettirmeye çalışan aile bir gün tarlada yürüyen küçük bir çocuk görüyorlar. Onu hemen öldürmeleri gerektiği düşüncesine karşı koyup evlerine alıyorlar. Çocuk boğazının çok acıdığını söylüyor. Kadın çocuğun boğazına bakmak için eğildiğinde ince telin ucunda bağlı duran ve karbondioksiti tespit etmek üzere ayarlanmış olan kapsülü görmüyor. Eski çiftlik bir anda havaya uçuyor.
Evan'ın üssü patlatmasıyla birlikte oradan kaçmayı başaran ekip, üsten birkaç kilometre uzaktaki bir otelde saklanıyor. Otelde ne yapacaklarını düşünürlerken bir yandan da Evan'ın kaçış tünellerinden çıkabilmiş olmasını ve onları bulabilmesini bekliyorlar.
Sıradaki planları ise, bir mağara bulup, soğuktan ve tehlikeden korunabilmek.

Cassie kapıda nöbet tutarken arkasındaki koltukta uyuyan Sammy, daha sonra babasının gelmediğini görünce öldüğünü anlıyor ve üzüntüsünü ablasına kızarak çıkartıyor. Cassie ona olayın nasıl olduğunu ve onu yarbay Vosh'un öldürdüğünü anlatıyor.
Hileci, mağara araştırması yapmak üzere otelden ayrılıyor. Karlı ormanda susturuculardan kaçmaya çalışırken birinin ona yaklaştığını görüyor ve hedefi uzaktan vuruyor. Yanına gidip baktığında vurduğu çocuğun Fincan olduğunu görüyor! Onu kucaklayıp daha güvenli bir yere götürmek üzere hareketlendiğinde bir helikopter onlara doğru geliyor.
Bu sırada otelde, Cassie ve Ben, Fincan'ın yokluğunu farkediyorlar ve Hileci uzun süre dönmediği için onun peşinden gittiğini anlıyorlar.

Evan ağır yaralı bir halde, soğuk karlı bir havada, otele varmaya çalışırken onu birisinin takip ettiğini hissediyor ve arabaların arasından kaçarken bacağından vurulunca bir arabanın altına saklanıyor. Tıpkı bir zamanlar Cassie'nin başına geldiği gibi! Gözünü yeniden açtığında bir kadının onunla ilgilendiğini görüyor. Çocukluktan beri arkadaşı olan ve Grace'in, onu evine götürmüş, yıkayıp giydirmiş ve tıbbi yardımda bulunmuş olduğunu öğreniyor. Tıpkı bir zamanlar Cassie'ye yaptığı gibi! Fakat buna rağmen kaburgaları hala kırık olduğu için kımıldayamaz halde yatıyor ve kendinde olmadığı zamanlarda Cassie'yi sayıklıyor. Bir gün Grace, Evan'ın yanına yatıyor ve onu taciz etmeye başlıyor. Bu durumdan rahatsız olan Evan, tüm güçsüzlüğüne rağmen Grace'i yere devirip boğazını sıkıyor ve evden kaçıyor ama Grace'i öldüremediğini farketmesi çok uzun sürmüyor. Grace Evan'ın peşini bırakmıyor. Evan, uzun süre ağır yaralı halde yürüdükten sonra, Fincan'ı bulmak için otelden çıkan Gerzek ve Pastacı'yı görünce Cassie'nin de orda olabileceğini düşünüyor. Fakat otele elini kolunu sallayarak gireceği takdirde onu anında yere indireceklerini bildiği için, içeri sessizce sızmaya karar veriyor.

Pastacı'nın çıkışından sonra saldırı altında olduklarını düşünen Ben ve Cassie, Sammy'yi odada bırakıp alt kata iniyorlar. Cassie asansör boşluğunda saklanıp Ben'den işaret beklemeye başlıyor. Evan bu sırada Ben'i etkisiz hale getirip yukarı Sammy'nin yanına çıkıyor. Kapının sesini duyan Cassie hızlıca odaya gidip Sammy'ye saldırdığını sandığı kişiyi vuruyor!

Evan'ın ayılmasını beklerlerken, oteli artık terk edip etmemek üzere tartışan Cassie ve Ben'in konuşması helikopter sesi ile bölünüyor. Otele elleri boş geri dönmüş olan Pastacı ve Gerzek, Sammy, Ben ve Cassie ile birlikte alt kata iniyor. Helikopterin uzaklaştığını duysalar bile bir süre daha tetikte bekliyorlar. Yirmi dakika sonra içeri küçük bir kız giriyor ve boğazının acıdığını söylüyor! Yorgunluktan bayılan kızı yukarı götüren Cassie, Evan'ın uyanmış olduğunu görüyor.
Evan onlara, kızın boğazındaki patlayıcıdan söz edince, onu öldürmeyi deniyorlar ama yapamıyorlar. En iyi yolun, kapsülün dikkatlice oradan çıkarılması olduğuna karar veriyorlar ve zorlu bir operasyonla Cassie kapsülü almayı başarıyor. Ardından da patlayıcıyı bir poşetin içine koyuyor.

Evan, ekibe artık bu otelden ayrılmaları gerektiğini söylüyor çünkü Grace'in onun için buraya geleceğini anlatıyor. Evan'ın durumunun kötü olduğunu bilen Cassie onu yalnız bırakmıyor.
Helikopterin çatıya indiğini duyan Evan, Cassie'ye bir harita veriyor ve işaretlediği evin Grace'e ait olduğunu, hemen oraya gitmeleri gerektiğini söylüyor. O sırada gelen Grace ile bir süre boğuştuktan sonra otelden çıkıyorlar. Ben, yaralanmış durumda koşmakta zorlanıyor ve betonu yumruklamaya başlıyor. Bu sırada Sammy de geri dönmeleri gerektiğini söyleyerek zıplamaya başlıyor. İki kaçık arasında ne yapacağını bilemeyen Cassie, kardeşine emaneten verdiği poşeti Sammy'nin orada bıraktığını öğreniyor!
Aynı anda, otelde Evan'ın yanında bulunan Pastacı, Grace'i yok etmek için poşeti açıp içine nefesini bırakıyor!

2. KİTAP

Bir odada oturan Hileci, asıl adı ile Marika, yarbay Vosh'un gelip konuşmasıyla bazı durumların farkına varıyor. Harikalar Diyarı denen makina ile sadece hatıralarının okunmadığını, onların aynı zamanda tecrübe olarak kullanılabildiklerini anlıyor. Dolayısıyla Vosh'un karşısında hiçbir mahremiyeti kalmadığını, aklından ne geçerse okunabildiğini biliyor. Fincan'ın durumunu soran Hileci onun hala hayatta olduğunu öğreniyor.
Marika, tüm dünyayı neden bir seferde yok etmediklerini, bu şekilde dalgalar halinde uğraştıklarını soruyor. Yarbay, bunun cevabının öfkeden geçmediğini söylüyor ve cevabı Marika'ya buldurmaya çalışıyor.
Yarbay Vosh, insanların dünyanın güzelliğine zarar verdikleri ve onu sömürdüklerini söylüyor ve soruyor:

"Yuvanı kaybetmişsin ve sığınabileceğin tek güzel yeri de haşereler basmış. Ne yapardın? Sıçanlar iğrenç yaratıklar ama tüm canlılar gibi onların da benimle aynı hakları var mı dersin yoksa sıçanlarla biz iki ayrı türüz, ben burda yaşayacaksam bu haşereler ölmeli mi dersin?"

Vosh, Marika'yı bir hastane yatağına yatırılıp beyninin ön lobuna bir komuta merkezi yerleştirilmesini emrediyor. 12. sistem olarak adlandırdıkları bu komuta merkezine bağışıklık kazanabilmesi için haftalarca yatmak zorunda kalıyor. Hileci de artık onlardan biri haline gelip, onlar gibi saf bilinç oluyor. 
Ona günde üç öğün yemek getiren er Jilet, satranç gibi oyunlar oynayarak vakit geçirmesini sağlıyor. Bir süre sonra, oyun oynarken şifrelerle kaçma planı yapan Jilet ve Hileci, hemşire kadını öldürerek ve Fincan'ı da yattığı yataktan alarak binadan kaçıyorlar. Rehin aldıkları helikopter pilotu ile birlikte bölgeden uzaklaşıyorlar. Pilot tüm bunların boş uğraşlar olduğunu söylüyor ve takip edildiklerini farkediyor, Hileci, Jilet ve Fincan'a iki ayrı paraşütle aşağı atlamalarını söylüyor. Pilot da kendi paraşütü ile atlayarak kaçınca Hileci, savrulan helikopterin içinde son saniyeye kadar bekleyip kendisini yeryüzüne bırakıyor. 12.sistemi onu korumak için çalışmaya başlıyor ve buzlu bir göle çivileme atlayış yaptığında hiçbir acı hissetmiyor.

Jilet ile helikopterin düştüğü yerde buluştuklarında, Jilet Fincan'ı güvenli bir depoya götürdüğünü söylüyor. Onu yalnız bıraktığı için Jilet'e kızan Hileci derhal depoya doğru yola koyuluyor. Yolda konuşurlarken yakınlaşan Jilet ve Hileci öpüştüklerinde, Hileci, Jileti'in aklından geçenleri okuyabiliyor ve birşeyler sakladığını hissediyor.
Deponun önüne geldiklerinde Jilet'in tüfeğini alarak onu bayıltan Hileci tek başına içeri girince yarbay Vosh'u görüyor. Tüm bunların bir test olduğunu anlayan Marika'ya yarbay, testi gerçekten geçebilmek için üstesinden gelemeyeceği bir şeye meydan okuması gerektiğini söylüyor ve onu kendisi ile dövüşmeye davet ediyor. Vosh bir yandan Marika ile dövüşürken diğer yandan da cevabın ne olduğunu soruyor. Marika bilmeceyi çözüyor: 

Onların problemine bizim cevabımızı sormuyordu, bunu hiç merak etmemişti. Onun asıl sorduğu, bizim problemimize onların cevabıydı diye düşünüyor ve cevap veriyor: "Bunun anahtarı risk. Tıpkı benim gibi geliştirilmiş bedenlere sahipler fakat tıpkı benim gibi insanlar. Sen insansan umut diye bir şey yok".

Vosh ona, "Ben demirci ustasıyım, sen de kılıçsın. Birkaç haftaya hazır olacaksın." dedi.
Vosh'un asıl amacı Evan'ı bulmaktı. Onlara yüklenen program çökerse ki Evan'ın durumunda öyle olmuştu, sahip oldukları tüm bilgiler tüm sistemi çökertebilirdi.

Marika yaralı halde yatarken yine Jilet'e ona bakması emredildi. Jilet ve Hileci konuşurlarken yakınlaştılar ve birlikte oldular.
Sekizinci gün helikopter onları almak için geri geldi. Hileci ve yarbay konuşurlarken Jilet arkadan "Kaç Marika, artık özgürsün!" diyerek yarbaya ateş etti. Yarbay vurulmadı ama Jilet vurularak yere kapaklandı. Marika koşmaya başladı ve camdan aşağı atladı.


Analiz:

Kitabın sonu araya reklam girmiş gibi bitti, tam bir ara kitap olmuş. Yalnız risk alma olayını çok net anlayamasam da Yarbay'ın Evan'ın peşinde olması mantıklı geldi. İlk kitap kadar aksiyon dolu olsa da, ilkinde duyduğum heyecanı bu kitapta duyamadım ama yine de, hızlı okunan akıcı bir kitap olmuş.
Bu kitabı daha çok Hileci'nin gözünden okuduk ama genel olarak Cassie'nin gözünden okumayı hepsinden daha çok seviyorum çünkü Cassie esprili ve beni güldürüyor :)
Önümüzdeki yıllarda filmi de çıkar sanıyorum, henüz tarihi belli değil.
Umarım üçlemenin son kitabı "Son Yıldız" aklımdaki tüm karışıklığa bir son verir :)


Kitap Puanım: 7.5 / 10
Film Puanım:  / 10