31 Aralık 2015 Perşembe

İKİ YABANCI OLMADAN ÖNCE (Before We Were Strangers)


Amerikan yazar Renee Carlino'nun eseri "İki Yabancı Olmadan Önce" USA Today'in çok satanlarından ve 360 sayfadan oluşuyor.

Matthiew, National Geographic kanalında fotoğrafçı olarak çalışıyor, başarılı bir kariyeri var, çektiği bir fotoğraf ona Pulitzer ödülü kazandırmış. 36 yaşında ve eski eşi Elizabeth ile aynı ofiste çalışıyor.
Scott, onun patronu. Sürekli yatağa atacak kadın arayan erkeklerden, Matt'i de bu konuda teşvik etmeye uğraşıyor ama Matt çok olgun bir erkek olduğu için bu tür basitliklere yanaşmıyor.

26 Aralık 2015 Cumartesi

SENDEN SONRA (After You)


Emily Hope'un 255 sayfalık eseri "Senden Sonra" gerek kapak resmi gerekse konusu ile tam bir yılbaşı kitabı.
Hikaye, Debbie'nin Kasım 2007'de Georgia'da ve Aralık 2015'te NewYork'ta yaşadıkları ile geçiyor ve birinci ağızdan değil, yazarın ağzından anlatılıyor.

Debbie, 31 Aralık 2007'de Simon'u terkediyor ama onu terkettiğine çok üzülüyor ve tüm hikaye boyunca ona yazmaya devam ediyor.

24 Aralık 2015 Perşembe

ÜTOPYA (Utopia)


Bambaşka bir yerde, yeni bir dünyada ilk ağlama, ilk nefes alma...
Marco, Alex ve Jenny yeniden doğdular fakat bu sefer farklı olan, yeni hayatlarının bebekliklerinden yani sıfırdan başlamasıydı. Bu hayatlarında üçü de evlatlık alınmışlardı ve Alex'in bir kız kardeşi vardı.

18 Aralık 2015 Cuma

NEDEN BLOG YAZIYORUM


Geçtiğimiz hafta "Bloğumu Tanıt" adlı internet sitesinde tanıtım yazım yayınlandı.Onu burdan da sizlerle paylaşmak istedim.
Aşağıdaki linkte daha uzun ve resimli versiyonunu bulabilirsiniz.
Ayrıca bloğunuzu tanıtmak isterseniz aynı siteden talep başvurusu yapabilirsiniz.

http://www.blogumutanit.com/2015/12/kitap-ve-film-analiz-blogu.html?utm_source=feedburner&utm_medium=twitter&utm_campaign=Feed%3A+blogspot%2FRTAfz+%28Blogumu+Tan%C4%B1t%29

Ben yazımı burda da bulunsun diye ekliyorum.

6 Aralık 2015 Pazar

HAFIZA (Memoria)


Telepati serisi sürükleyici bir şekilde devam ediyor.
Barselona sokaklarında, hiçliğin ortasında üç kişi.
"Burası hatıraların paylaşıldığı yer". Sadece anılarının, hatıralarının olduğu kadar bir alanda yaşamlarına devam edebiliyorlar. Otuz gün boyunca yaşadıkları rutin hayatları aslında hatıralarından oluşan bir kafes.
Marco dünya yok olmadan önce paralel hayatındaki günlüğünü bulup bir kısmını okumayı başarıyor ve böylece aslında kendisinin de evrenler arası yolculuk edebilen biri olduğunu anlıyor. Son saniyelerini yaşarken takındığı sakinliğini ise okuduğu sayfalarda anladığına borçlu: Ölüm diye bir şey yok.
Şimdi bu kafesten kurtulabilmek için geçmişi kurcalama zamanı. Bakalım neler yapabilecekler.