21 Mart 2015 Cumartesi

OZGURLUGUN ELLI TONU (Fifty Shades Freed)





 
  Bu 600-700 sayfalık kitapları ne kadar kısa sürede okuyup bitirdiğime inanamıyorum. Nasıl bu kadar sürükleyici ve ruhu saran bir dille yazılmış inanılmaz. Filmini belki 50 :) kere izledim, kitapları arada açıp bakıyorum.. Hala etkileyici.. Kalptekileri nasıl güzel yazıya dökmeyi başarmış bu yazar, büyük başarı..

KARANLIGIN ELLI TONU (Fifty Shades Darker)



Ayrılıkla biten birinci kitabın ardından, hızımızı kesmeden ikinci kitabını okuyarak devam ediyoruz. Elli Ton üçlemesi'nin aslında senaryo açısından pembe dizilerden bir farkı yok. Bu kadar çok hayran edinmesinin sebebi tutkulu bir aşkın nelere kadir olabileceğini göstermesi ve tabi ki paylaştıklarını sansürsüzce, enine boyuna anlatması.
Kitabın kapak resmi, gittikleri maskeli baloda Ana'nın taktığı değerli maske.

ALDATMAK (Adultery)



Paulo Coelho'nun eseri uzun süre çok satanlar listesindeydi. 270 sayfalık bu küçük kitap çok sürükleyici olmamakla birlikte merak uyandırıcıydı.

GRI'NIN ELLI TONU (Fifty Shades of Grey)




Kitapçılarda uzun süre boyunca çok satanlar listesinden inmedi E.L. James'in eseri Gri'nin Elli Tonu.

Film ve kitap analizine geçmeden önce başlık çevirisine değinmek istiyorum. Çevirmen bu kitabın ismini Christan'ın soyadı olan Grey'i Türkçe'ye çevirmiş değil. Söz konusu olan "elli tonun" romandaki gri renk ile alakası, Christian'ın gözlerinin gri renk olması, yani en azından Anastasia bize böyle anlatıyor:)

BANA İKİMİZİ ANLAT




Ahmet Batman'in toplam 183 sayfadan oluşan eseri bir sure çok satanlar listesinde bulundu. İki akşam, 3 saati geçmeyecek bir zaman diliminde kitabı bitirdim. 183 sayfadan çok daha az sayfa okuyorsunuz çünkü aradaki boş sayfalar hayli fazla.

18 Mart 2015 Çarşamba

ACILIS NOTU


                            KİTAP UYARLAMASI FİLMLER ve BLOGUMUN OLUSMASI

Kitap adaptasyonu filmlerin yapımı 1900'lü yılların başlarına dayanıyor. İlk olarak "Romeo&Juliet", "Greed" ve "Bülbülü Öldürmek" isimli eserler ile başlayan bu akım gittikçe daha yaygın bir hal aldı ve Oscar Akademi Ödüllerine kategori olarak da eklendi. Artık günümüzde de çok satan kitapların filme uyarlanması okur kitle tarafından beklenir hale geldi.

Uyarlama filmlerde genel olarak gözlemlediğim, film izlemenin kitap okumak kadar zevk vermiyor oluşudur. Özellikle bir kitabı okuduktan sonra filmini izliyorsanız yapımcıların veya senaristlerin birebir uyarlama yapmadıklarını görürsünüz. Bu farklılıklar, bazı durumlar için gerekli olsa da çoğu zaman okur için hayal kırıklığı yaratır ve filmin ortasında "Hayır kitabında böyle değil aslında!" diye bağırasınız gelir.
İşte bloğumu oluşturmamın nedenlerinden birisi, filmi izlerken söyleyemediklerimi burada listelemektir.

Filmlerin kitaplara göre avantajı ise oyunculuklar, görsellik, ses ve müziklerdir. Oyunculuk kalitesi her daim önemli olsa da, fantastik ve bilim kurgu senaryolarda görsellik, aşk filmlerinde ise romantik müzikler ön plana çıkmaktadır. Kitap uyarlaması filmler yapıldığı sürece de Hollywood'un yolu baya uzun görünmektedir.

Bloğumda, adaptasyon filmlerin yorumlarını yapmanın yanı sıra, okuduğum kitapların geniş özetini ve analizlerini de yazıyorum.
Kitap özetlerini detaylı yazmamın nedeni ise, okuduğum kitapların konusunu bir süre sonra unutuyor olmam. Bu nedenle yazılarımın çok fazla spoiler içerdiğini söylememe gerek yok sanırım :) 

Hepinize iyi okumalar!